Sevgili gençler, kıymetli veliler

Hayatınıza yön verecek, bir ömür boyu seveceğiniz ve mutlu olacağınız bir mesleğe sahip olmanızı sağlayacak önemli bir tercih döneminin arifesindesiniz ve bizler de hiç kuşkusuz bunun farkındayız. Ortak temennimiz iyi bir geleceğe sahip olmanız ve en önemlisi de yapacağınız iş ile hayattan zevk alabilmeniz.

Tüm dünyayı ve ülkemizi etkisi altına alan ve son 1,5 yılda tüm toplumsal faaliyetleri etkileyen pandemi süreci siz aday öğrencilerimiz için de çok zor bir süreç oldu. Son duruma göre önemli ölçüde üstesinden gelinen bu salgın döneminde üniversitemiz hızla altyapı olanaklarını geliştirerek uzaktan eğitim imkânına kavuşmuş ve bu konuda önemli bir tecrübe kazanmıştır. Tekrarlamamasını ümit ettiğimiz pandeminin devam etmesi halinde de öğretim faaliyetlerine uzaktan devam edilebileceğini de özellikle belirtmek isterim.

Arkeoloji bilimi geçmişe ve bugüne ait toplumsal birikimlerin izini süren, adeta dedektif hassasiyetiyle bilinmezleri bilimsel kurallarla aydınlığa kavuşturan bir disiplindir. İnsanlığın varoluşundan buyana ortadan kaybolmuş ya da bugün farklı biçimlerde halen varlığını sürdüren her türlü maddi ve manevi birikimler, uygulamalar, geleneksel çerçevede devam ettirilen alışkanlıklar, davranış biçimleri ve buna benzer tüm değerler arkeolojinin ilgi alanıdır. Yani kısaca arkeoloji insan ve insana dair olandır. Bu çerçevede her biri belli bir tarihsel ya da dönemsel eşiği ele alan Arkeoloji, Klasik Arkeoloji, Protohistorya ve Önasya Arkeolojisi, Tarih Öncesi Arkeolojisi gibi farklı isimlerle anılan bilim dalları bulunmaktadır.

Ülkemizde arkeoloji disiplini içerisinde oluşmuş bu bilim dalları ağırlıklı olarak Roma Dönemi ve öncesini ele alan ve bu alanda uzmanlaşmış disiplinlerdir. Arkeoloji çatısı altında 2014 yılında kurulan ve 2015 yılında öğretim faaliyetlerine başlayan Türk-İslam Arkeolojisi Bölümü, Roma Dönemi ve öncesi ile birlikte Türk Kültür ve Medeniyetinin Orta Asya’dan Anadolu’ya yaklaşık 4000 yıllık dönemini ilgi alanı olarak belirlemiş yeni ve özel bir bilim dalıdır.

Sevgili gençler,

Gerek ülkemizdeki kazı ve yüzey araştırmaları ile arkeoloji biliminin, gerekse başta Moğolistan bozkırları olmak üzere Türk kültürü ve çağdaş kültürlerin izlerini süren faaliyetlerle bilime ışık tutmaya çalışan bölümümüzde sizleri görmek ve birlikte çalışmaktan onur duyacağımızı bilmenizi isteriz.  Her ne kadar yeni teknolojiler ve modern yöntemler birçok problemi çözmüş gibi görünse de hiç kuşkusuz geçmişten alınacak çok ders var. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün de dediği gibi “Geçmişini bilmeyen geleceğine yön veremez”. Geçmişin gizemini keşfetmeye, Türk kültür ve sanatının derinliklerine inmeye, tüm değer ve birikimlerimize sahip çıkmaya, öğrenmeye, öğretmeye ve yaşatmaya var mısınız?

Sevgiyle kalın…